Antrenörüm Ahmet Yavaşoğlu

Antrenörüm Ahmet Yavaşoğlu

Bu Portre GS Dergisinin Ekim 2014 sayısında yayımlanmıştır.

Antrenörüm Ahmet Yavaşoğlu

1966 yılında kürek sporuna başladığımda Emin (Gezgöç) Hocanın bize verdiği kullanım yaşını doldurmuş, her tarafı dökülen müzelik teknelerle Arnavutköy Koyunda gider gelir, kendi kendimize (Merhum) Mehmet Şenkal, Tuğrul Saltukoğlu, Ali Mumcuoğlu, Kuruçeşmeli Baki gibi yaşıtlarımla ekipler kurmaya ve düzgün kürek çekmeye çalışırdık. Bu çabalama arasında göz ucuyla adaya yeni gelen antrenörümüz, bir zamanların efsane kürekçisi Ahmet Yavaşoğlu’nun motorla büyük takım dört tekinin veya sekiz tekin peşinden bize hiç bakmadan geçip gitmesini izlerdik. Günün birinde hocanın bizim de peşimizden geleceğini hayal ederdik. O günler umduğumuzdan daha çabuk geldi ve sezonun ortasında kendimi saatte 12 mil hızla giden büyük sekiz tekin bir numarasında buldum. Alıştığımız, yerinden kalkmayan ağır teknelerden sonra sanki denizin üstünde uçan bir aracın en önünde oturur gibiydim, ilk birkaç antrenmanda teknenin hızına uyum sağlamaya çalışırken altımdaki oturaktan düşecekmiş gibi olduğumu hatırlarım. Antrenörümüz karayel rüzgarı gibi bir adamdı. Sesiyle bile irkilip kendimize geliyorduk. Kurduğu cümleleri orijinal kelimelerle süslüyor, o güne kadar benzerini duymadığım yakıştırmalar yapıyordu. 1966 yılı Ahmet Yavaşoğlu’nun sporcu olarak ayrıldığı Galatasaray’a antrenör olarak dönüş yılı oldu ve bizlere yarışmasını öğreterek senelerce sürecek olan şampiyonluk yıllarımızı başlattı.

Resim: Hamlada Ahmet Yavaşoğlu – Sıvıryada Tonguç Türsan

1927 doğumlu olan Ahmet Yavaşoğlu Galatasaray Spor Kulübü Denizcilik Şubesindeki ilk yıllarında (1943-1947 arasında) daha sonra “Demir Bilek” lakabını alacak olan (1927 doğumlu) Anadoluhisarlı Tonguç Türsan ile iki çifte dümencilide yarışlar kazanmaya başladı. Daha sonraları kulübün geçilmez tek çiftecisi Petro Fenoryadis ile de iki çifte yarışları kazandı. Oldukça inişli çıkışlı geçen 1952 yılında önce şube kaptanı oldu, sonra istifa etti daha sonra Denizcilik Şubesi Baş Kaptanı Ali Enünlü tarafından görevi Sati İpek’e devredildi. Aynı yıl Helsinki Olimpiyatının ardından Uluslar Arası Frankfurt yarışlarında Petro Fenoryadis ile çektiği iki çifte sprint yarışında birincilik kazandı. Bu Türk kürekçilerinin Uluslar Arası alandaki ilk başarısı oldu.

Ahmet Yavaşoğlu’nun hamlada oturduğu Orhan Ak, Ali Şermet, Güngör Toygarlı ve dümenci olarak da önce Reşat Akand sonra da Teoman Bıyıkoğlu’nun olduğu ekip hiçbir yarışında geçilmediği için “Geçilmez Armada” olarak tarihe geçmiş ve bu 1955-1959 arasındaki sürekli şampiyonluklarda önemli yer tutmuştur.

1956 Kürek Sezonunun açılış konuşmasını Adnan Akıska yapıyor, arkasında kürekçiler: Soldan Sağa: Hasip Öğe – Erdem Talu – Güngör Toygarlı – Ali Şermet – Füreyt Dosdoğru – Orhan Akı – Ünal Yaman – Ahmet Yavaşoğlu

Ahmet Yavaşoğlu 1956 yılında kulübün kuruluşunun 50. Yılında gümüş madalya alan kürekçilerimiz arasındaydı.

1956 yılında şampiyon olan kürekçilerimiz: Orhan Akı-Ali Şermet-Ahmet Yavaşoğlu-Ünal Yaman-Güngör Toygarlı-Freyd Dosdoğru-Hasip Öge-Reşat Akant, -…-Erdem Talu-Mehmet Yavaşoğlu

1959 yılında doğan bir anlaşmazlık sonucunda Geçilmez Armada ve beraberinde birkaç kürekçi daha Anadoluhisar kulübüne giderek orada kuvvetli bir kürek şubesi kurdular, 1960 ve 1961 yıllarında Anadoluhisarı kupaları kazanan taraf oldu.

Ahmet Yavaşoğlu 1961 yılında Meral hanım ile evlendi, 1962 yılında Burak, 1964 yılında da Uluç dünyaya geldi. Burak 1976-1982 yılları arasında ve Uluç daha kısa süre Anadoluhisarı kulübünde kürek çekti. Ne de olsa ailede bir kürekçi geni vardı.

1963 yılında Napoli’de yapılan Akdeniz Oyunlarına giden kafilenin antrenörü idi.

1964 yılında Kartal’da üç kategoride yapılan ve 2-1 lehimize sonuçlanan Türkiye – İsrail Kürek Yarışlarında da takımın antrenör Ahmet Yavaşoğlu idi.

Ahmet ağabey 1966 yılında o devrin Denizcilik Şubesi Kaptanı olan Adnan Akıska’nın gayretleri ile Galatasaray’a antrenör olarak geri döndü ve uzun süreden beri ilk kez takım şampiyon oldu ve kulüp yönetimi kürek şubesine yeni tekneler almak üzere harekete geçti. Bir sene sonra 1967 yılında kürek takımımız İtalya’dan ithal edilen beş yeni Donoratico teknenin moral desteği ve ağır kış antrenmanlarının getirdiği üstünlükle yedi yarışın beşini alarak tekrar takım şampiyonluğunu kazanınca yönetimden bir Avrupa seyahati ödülü aldı.

1967 şampiyonları

1967 kupalar

Kulüp Başkanımız Suphi Batur idi. Devrin Denizcilik Şubesi Kaptanı Şeref Cenger önderliğinde kürekçilerimiz Avusturya Villach parkurundaki yarışlara kulüp bazında katıldı. Kafilede antrenör olarak Ahmet Yavaşoğlu ve sporcular Emir Turgan, Ahmet Baysan, Erdal Günsel, Cüneyt Günsel, Mehmet Yavaşoğlu, Gültekin Türeli, Remzi Tan, Mehmet Ayata, Ahmet Şenkal, Erdinç Karaer, Dümenci Yunus Yılmaz, transfer gayesiyle kafileye dahil edilen Samatya’dan Semih Nemlioğlu ve Turan da vardı.

1967 Villach yolcuları…

Resim: 1960’lı yıllarda Würzburger Ruderverein kulübünün iskelesinde çakilmiş, teknede Lothar Freyeisen, yanında babası Wolfgang Freyeisen, küreği tutan Galatasaray’ın antrenörü Ahmet Yavaşoğlu, yanında Galatasaray’ın tekne yapımcısı İstinyeli Cahit (Tansu) Usta. Wolfgang Freyeisen, 1936 Berlin Olimpiyatında Almanya adına Altın Madalya kazanan Würzburg’lu Dört Tek Dümencisiz ekibinin antrenörü idi. Lothar da 1980-81 yıllarında Almanya Şampiyonu olan Würzburg kulübünün Bayern Expresi olarak anılan sekiz tekinin antrenörü
olacaktı.

1969 yılında Ahmet ağabey sağlığı izin vermeyince antrenörlüğü bırakmıştı. Şube yöneticisi Özer Gürkem idi. O sene İstanbul Şampiyonası öncesinde Pendik’te kamp yapıyorduk. Erdinç Karaer ile birlikte iki çifte ve sekiz tek yarışlarına giriyorduk. Kampın son günü Ahmet (Köfte) Yavaşoğlu kampımızı ziyaret etti ve antrenör motoruna binerek ekipleri takip etti. İki çiftemizi de bir süre takip ettikten sonra durmamızı istedi ve bize “teşekkür ederim çocuklar, çok iyisiniz” dedi. Erdinç de ben de şok geçirmiştik. Bu Ahmet ağabeyden duyduğumuz ilk ve son iltifat olmuştu. O güne kadar hep daha iyisini isteyen, yapılanı beğenmeyen ve bunu renkli cümlelerle megafona bağıran antrenörümüz ilk olarak bizi beğenmişti. O sene iki çiftede Avrupa Şampiyonasında 12. olarak az da olsa ona borcumuzu ödedik.

Ahmet Yavaşoğlu 1975 yılında vefat ettiğinde uzun yıllar emek verdiği Yapı Kredi Bankasında şube müdürüydü.

Ailesinden temin edebildiğim diğer resimler aşağıdadır. Eminim ki ekip arkadaşlarından, sporcularından onunla ilgili anıları ve resimleri olan birçok kişi vardır. Bunları bana göndererek bu portreyi geliştirmeme yardımcı olurlarsa sevinirim.

Celal Gürsoy, Ocak 2014