Bir gün karımla yaşam ve ölümden bahsediyorduk. Ona dedim ki: “beni günün birinde yaşam ünitesine bağlı, suni solunumla yaşayan, kolunda serumla hayatta kalmaya çalışan bir durumda görürsen hiç düşünmeden bitin fişleri çekip şalteri kapatabilirsin, bu şekilde suni bir hayata bağlı yaşamaktansa ölmeyi tercih ederim.
Karım bana hemen cevap vermedi, gayet sakin kalkıp kablolu televizyonun kablosunu çıkarttı, sonra dvd’yi kapadı, bilgisayarın, iPod’un ve Xbox’un bağlantılarını kesti, cep telefonunun pilini çıkarttı, sonra da bara gidip bütün içkilerimi musluğa dökmeye başladı.
İşte o zaman kadınların düşünce dalgalarının bizimkine hiç uymadığını anladım.
Ben zaten ölmüştüm…