Frankfurt’ta 15-16 yaş gurubundaki yıldız dört tek sporcularından biri Pazar sabahı antrenmana saat on birden önce gelemeyeceğini söylüyordu. Ailesiyle kiliseye gitmesi gerekiyormuş. Arkadaşları hafif alaycı bir tavır takınmışlardı ama ben derhal anlayış gösterip izin verince hadise büyümeden halledildi. Daha sonra öğrendim ki ekipteki diğer bir sporcu da meğer kiliseye gidiyormuş ama alay konusu olmamak için sesini çıkartamıyormuş. İlerleyen günlerde bu çocuklar beni kendi inançlarım konusunda sıkı sıkı sorguya çektiler. Bu konudaki hoşgörü ve anlayışımı görünce çok rahat ettiler. Onlara bizim usulde sınırsız “hoşgörü” ile onların anladığı sınırlı “tolerans” arasındaki farkı anlattım. Öğrendiklerini ailelerine de anlattılar.

Daha fazla