Konuya girmeden önce olayların gelişmesinin anlamını ifade edebilmek için kısa bir geri dönüş yapacağım.
Modern Olimpiyatları Baron Pierre de Coubertin’in (1863-1937) yarattığı söylenirse de gerçek tam öyle değildir.
1850’li yıllarda İngiltere’de küçük bir kasaba olan Wenlock’da Olimpiyat Oyunları adı altında bir spor organizasyonu yapılmaktaydı.


Kasabanın doktoru Penny Brooks halkın fiziksel ve ruhsal sağlığını geliştirmek amacıyla giderek gelişen bu organizasyonu resmileştirerek 1860 yılında Wenlock Olympian Society’yi kurdu.
30 yıl sonra, 1890 yılında buna benzer bir organizasyon hayal etmekte olan Pierre de Coubertin Wenlock oyunları sırasında kasabayı ziyaret etti ve bu fikri globalleştirerek bütün dünyanın katılabileği bir organizasyon haline getirmeyi düşündü.

Bu fikir gelişti, dört yıl boyunca hazırlıklar yapıldı ve 1894 yılında 9 ülkenin katılımı ile Paris’de “International Athletic Congress” adıyla bir toplantı düzenlendi. İşte Uluslararası Olimpiyat Komitesi burada kuruldu.
Almanya “savaş çıkartan bir ülke” olduğu için toplantıya çağırılmamıştı.
Wenlock Kasabasından Dr. Penny Brooks doğal olarak bu toplantıya Şeref Misafiri olarak davetliydi ancak sağlık sorunları yüzünden katılamadı ve bir yıl sonra da 86 yaşında vefat etti. (Wenlock Oyunları günümüzde düzenlenmeye devam etmektedir.)

Bu arada, Kürek Sporuna önem veren ülkeler 1892 yılında Torino’da toplanarak (Federation Internationale des Societes d’Aviron) FISA’yı kurdular. İlginçtir ki kürek sporunu en eski tarihlerden beri yaptığını iddia eden İngiltere bu kuruluşa dahil edilmemişti.

Böylece kürekçiler tarafından dünyada ilk kez Uluslararası bir Spor Federasyonu kurulmuş oldu.
Organizasyona bağlı ilk kürek yarışı da bir yıl sonra 1893’te Orta İtalyada yapıldı.
Ancak bu, tarihte kayıtlı ilk kürek yarışı değildi, İngilizler FISA’nın kuruluşundan 177 yıl önce 1715’ten beri Times Nehrinde “Doggets Coat Badge” yarışlarını düzenliyorlardı.
Aslında tarihte bilinen en eski kürek yarışı kayıtlarını araştırırsak Topkapı Sarayı arşivlerinde İngilizlerden 136 yıl önce 1579’da İstanbul’da 25 teknenin katılımı ile yapılan bir kürek yarışının kayıtlarına rastlarız.

İngiliz Kürek Tarihine göre dünyada en tanınmış kürek organizasyonu olan Oxford ve Cambridge Üniversiteleri arasındaki yarış olan Boat Race ilk olarak FISA’nın kuruluşundan 63 yıl önce 1829 tarihinde gerçekleşmişti.

1894 yılında kurulan IOC’nin o zamanki Başkanı (Yunan) Demitrios Vikelas’ın gayretleri ile ilk olimpiyat oyunlarının 1896 yılında Atina’da yapılmasına karar verildi.

Kronolojiyi gözden kaçırmadan tarihimize sahip çıkmak anlamında burada küçük bir not daha eklemek istiyorum: 1896 Atina’dan 23 yıl önce Galatasaray Lisesinde Fransız Mösyö Moiroux kürek dersleri vermekteydi.

Coubertin’in Kürek Sporuna karşı farklı bir bağlılığı vardı. Çevresine küreğin en iyi spor olduğunu söylerdi. 1877 yılında 14 yaşında İngiltere’yi ziyareti sırasında Henley Kraliyet yarışlarına hayran kalmış, organizasyonu örnek olarak alıp ileri yıllarda gelişecek olan olimpiyat organizasyonun temelini atmıştı. Gerçi İngilteredeki Kraliyet davranışı kendisini rahatsız etse de sporcuların amatörlük anlayışı ona örnek olmuştu.

Pierre de Coubertin Atina Olimpiyat Oyunları konusunda çok ümitliydi, 14 ülkeden yaklaşık 241 sporcunun katıldığı organizasyon 6 Nisanda Kral I.George tarafından açıldı. Bu o güne kadar yapılmış en büyük spor organizasyonu olmuştu.

Organizatörlerin bütün iyi niyetine rağmen gözden kaçan bir detay vardı, Yunanistan Julien Takvimini kullanıyordu, Dünyanın geri kalanı ise Gregorien Takvimini. Yunanlılara göre Olimpiyatın 25 Mart – 3 Nisan arasında olacağı planlanırken dünyanın geri kalanına göre oyunlar 6 Nisan – 15 Nisan arasında olacaktı. Açılıştan kısa süre önce 12 günlük bir şaşma olduğu fark edildi.

Atinada Kürek Yarışmaları Tekli, İkili ve Dörtlü teknelerde planlanmıştı. Pire Limanındaki parkurda yarışların yapılmasına hava izin vermedi. Kötü şartlara rağmen bazı tekneler suya indiler ama 10’da başlayacak yarışlar önce 15’e ertelendi, daha sonra deniz sakinleşmeyince tamamen iptal edildi.

İlk Olimpiyatta yarışmak için Atina’ya gelen Alman İki Çifte ekibi Berthold Küttner ve Adolf Jager aradan 40 yıl geçtikten sonra aynı yerde tekneyle poz verdiler.

Ekip anılarını şöyle anlattı: İki Çifte ilk yarış olacaktı, bir balıkçı teknesi ile çekerek tekneyi start yerine getirdik Yunan Olimpiyat Komitesi Başkanı Prens George, Kraliyet Ailesi ve Hakemler orada bekliyorlardı. Rakiplerimiz Yunan ve İtalyanlar gelmediler. Uzun bir beklemeden sonra Hakemler parkurda rakipsiz olarak kürek çekmemizi istediler.

Yarıştan sonra bize anı olarak Bronz Madalyalar verdiler. Bu kazanılmış bir Olimpiyat Madalyası değildi. Atinada her katılana Bronz Madalya, Yarışmada birinci olanlara da Gümüş Madalyalar verilmişti.

Atina, bundan sonraki Olimpiyatların hepsinin Atinada yapılmasını istedi ama IOC her dört yılda bir değişik ülkelerdeki şehirlerde yapılmasını planlamıştı.

Bir sonraki Olimpiyat 1900’de Pariste yapıldı ve ilk kürek yarışları orada gerçekleşti.

Bu oyunlar de Coubertin’in istediği gibi olmuyordu. Ciddi bir spor karşılaşmasından ziyade bir panayır havasında geçiyordu. Bu hava 1904 St. Louis, 1908 Londra Olimpiyatlarında da devam etti. Coubertin ancak 1912 Stockholm Olimpiyatında gerçek bir spor organizasyonu başardığını söylemişti.

Celal Gürsoy
09,05,2021