Celal Gürsoy

RİO OLİMPİYATI

31. Yaz Olimpiyat Oyunları Brezilya-Rio de Janeiro’da 5-21 Ağustos 2016 tarihleri arasında yapıldı.

Rio, Güney Amerika Kıtasında Olimpiyat düzenleyen ilk ülke oldu. Aynı zamanda ilk kez Portekizce konuşulan bir ülkede olimpiyat düzenlendi. Bu olimpiyatın bir özelliği de ilk kez bir yaz olimpiyatının kış mevsiminde düzenlenmiş olmasıydı.

Güney Yarımkürede ilk olimpiyat da 2000’de Sydney’de düzenlenmişti. Sydney Yaz Oyunları, 15 Eylül-1 Ekim 2000 tarihlerinde, yani güney yarımkürede ilkbahar mevsiminde düzenlenmişti.

2016 Olimpiyat Oyunlarına Rio şehrinden başka Chicago, Madrid, Tokyo, Doha, Prag ve Bakü aday olmuştu. Tokyo 1964 Olimpiyatlarını düzenlemişti, 2020 oyunlarında tekrar aday oldu ve kazandı. 2016 için 2 Ekim 2009 tarihinde Kopenhag’da yapılan son turda Madrid ve Rio yarıştı, 32 oya karşılık 66 oy toplayan Rio şehri olimpiyatı düzenlemeye hak kazandı.

Oyunlara Brezilya içinden Claro, Nissan, Bradesco, Correios, Embratel, uluslararası markalardan Coca Cola, Atos, Dow, General Electric, Mc Donalds, Omega, Panasonic, Procter & Gamble, Samsung ve Visa sponsor oldu.

 

Resim: Rio Olimpiyatı Maskotu

2016 Rio Olimpiyatının maskotunun adı Vinicius. Maskota Brezilyalı ünlü şair, besteci ve oyun yazarı sanatçı Vinicius de Morales’in (1913-1980) adı verildi.

Oyunların amblemi Brezilyalı Tatil Design firması tarafından yapıldı.

2016 Olimpiyatı biletleri 2014 Eylül ayında satışta çıktı ve açılış gününe kadar ancak 7.5 milyon adet satıldı. Bu 2012 Olimpiyatından 200.000 adet daha az ancak Rio’da stad ve salonların Londra’ya göre daha küçük olduğu belirtiliyor.

Resim: Maracana Stadı

Olimpiyat Meşalesi Brezilya içinde 300’den fazla ilçeyi dolaşarak açılış günü Rio de Janeiro’daki Maracana Stadına ulaştı.

31. Olimpiyata 207 ülkeden 11.544 sporcu katıldı. Oyunlarda iki yeni spor branşı olarak Yedili Rugby ve Golf’ün de eklenmesi ile 28 spor branşında 41 disiplinde 306 müsabaka yapıldı.

Türkiye Rio Olimpiyatına 21 spor branşında 55 erkek, 48 kadın, toplam 103 (+2 Yedek) 105 sporcu ile katıldı.

Kosova, Güney Sudan ve Mülteciler Takımı ilk kez Olimpiyatlara katıldı. 43 sporcu arasından seçilen 10 sporcunun katıldığı mülteciler takımının beşi Güney Sudan’dan, ikisi Suriye’den, ikisi Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nden ve biri Etiyopya’dan geldi. Dört kadın ve altı erkekten kurulu takım, yüzme, judo ve atletizm branşlarında yarıştı. Mülteciler takımı, oyunların açılış töreninde stada en son giren ev sahibi Brezilya’nın öncesinde olimpiyat bayrağı ile tur attı.

Açılış Merasiminde adet olduğu gibi stadyuma ilk olarak Yunanistan girdi, Türkiye 193. sırada yer alırken bayrağımızı güreşçi Rıza Kayaalp taşıdı.

Olimpiyat Oyunlarının naklen yayın hakkını 2014’ten 2020’ye kadar 4.85 milyar dolara satın almış olan NBC daha yüksek izlenim oranı yakalamak amacıyla 555 kişilik Amerika takımının ilk olarak stada girmesini teklif etti ama IOC teklifi geri çevirdi.

 

Açılış Merasiminde meşaleyi Brezilyalı maraton koşucusu 2004 Atina Bronz madalyalı Vanderlei de Lima getirdi.

2004 Atina Olimpiyatında Erkekler Maraton yarışında Brezilya’lı Vanderlei de Lima yarışın bitimine on kilometre kala 48 saniye önde giderken kendisine saldıran bir seyirci yüzünden yarışın kontrolunu kaybetmiş ve üçüncü olmuştu.

 

Saldırganın daha önce başka spor müsabakalarında da olay yaran Cornelius „Neil“ Horan olduğu belirlenmişti. Neil, Katolik Kilisesinden uzaklaştırılmış İrlanda’lı fanatik bir dinciydi. 1947 doğumlu Neil dünyanın sonunun geldiğine inanırdı. Daha önce de 20 Temmuz 2003 tarihinde İngiltere-Silverstone Formel-1 yarışında piste atlayarak yarışın duraklamasına sebep olmuş ve hapis cezası almıştı.  Atina’daki müdahalesinden sonra da Neil bir yıl hapis ve 30.000 Euro ceza aldı. Brezilya’lı maratoncu Lima, olaya rağmen yarışa devam ederek gösterdiği sportmenliğe örnek davranışı yüzünden daha sonra Pierre de Coubertin Centilmenlik Madalyası ile onurlandırıldı.

 

Sporcuların Olimpiyat Yemini Brezilyalı Yelkenci Robert Scheidt tarafından okundu. Robert, beş olimpiyata katılmış, iki altın, iki gümüş ve bir bronz madalya kazanmış, ülkesinin en başarılı olimpik sporcularından biriydi.

Antrenörlerin Yemini Adriana Santos tarafından okundu. Adriano, 1992-1996 ve 2000 olimpiyatlarına katılmış, Brezilya Kadın Basketbol ekibi ile 1996’da gümüş, 2000’de bronz madalya kazanmış olan ülkesinin en başarılı kadın basketbol oyuncusu ve antrenörlerinden biriydi.

 Resim: IOC Başkanı Thomas Bach

31. Yaz Oyunları IOC’nin yeni başkanı Alman Thomas Bach’ın ilk olimpiyatı oldu. 1953 Würzburg doğumlu olan Bach, olimpik altın madalyalı eski bir eskrim sporcusu idi. 2013 yılında sekiz yıllık bir süre için başkanlığı 2001’den beri sürdüren 8. Başkan Jacques Rogge’den devir alırken seçimde rakipleri olan Sergey Bubka, Richard Carrion, Ng Ser Miang, Deniz Oswald, Wu Ching-kuo gibi isimlerden çok farklı bir üstünlükle oy topladı.

IOC, 129. Genel Kurulunu Rio’da 2-4 Ağustos 2016 tarihlerinde gerçekleştirdi. Toplantıda asbaşkanlığa Uğur Erdener seçildi. Böylece ilk kez bir Türk spor adamı, IOC’de asbaşkanlık görevi yapacak. TMOK’ta başkanlığı 2011’den beri yürüten Uğur Erdener, 2008 yılından bu yana da IOC üyesi olarak görev yapıyor.

Olimpiyat oyunlarının Rio’ya 11.6 milyar dolara mal oldu. Toplum tarafından bu harcama çok uzun süren protestolara sebep oldu ama Rio’nun karşılaştığı tek güçlük bu kadarla kalmadı.

Zika virüsü olarak tanınan bir hastalık tehlikesi bazı sporcuların katılmaktan vaz geçmesine neden oldu.

 

 

Bir başka problem de çevre kirliliği oldu. Kürek ve kano yarışlarının yapılacağı gölde toplu balık ölümleri endişelere yol açtı.

Olimpiyatlar sırasında da tramplen atlama havuzunun suyunun rengi yeşile dönünce organizatörler çaresiz kaldı. Müsabakalar, zararsız olduğu rapor edilen bu suda devam etti.

Rio Olimpiyatı ile akılda kalan bir başka skandal da doping araştırmalarında oldu.

Rus Atletizm takımı olimpiyatlardan önce toplu ve programlı yasak madde kullanmaktan dolayı olimpiyatlardan ve diğer her türlü müsabakadan men edilmişti.

Olimpiyatlara gelen engelli Rus takımı da olimpiyatlar başladıktan sonra aynı gerekçe ile geri gönderildi. Rus dört çifte erkekler kürek ekibi de olimpiyatlara bu yüzden katılamadı.

387 kişi olarak öngörülen Rus Olimpiyat kafilesi doping cezaları yüzünden 279 kiş ile Rio’ya geldi. Bu bile birçok ülke tarafından protesto edildi ve tüm kafilenin geri gönderilmesi istendi.

Oyunlar sırasında gelen bir test neticesi ile Rusya’ya bir darbe daha geldi, sekiz sene öncesinin Rus 4×100 Kadın takımı 2008 Pekin Olimpiyatında kazandıkları Altın Madalyalarını geri vermek zorunda kaldılar.

Bu arada takımı cezalı olduğundan olimpiyatlara katılamayan Rus Sırıkla Atlamacı Yelena Isinbeya şaşırtan bir kararla IOC Sporcular Komisyonuna seçildi.

Olimpiyatlar sırasında başka sporcularda da doping tespit edildi, Türk paralimpik takımından da halterci İzzettin Kanat dopingli olduğu gerekçesiyle müsabakalardan iki yıl men edildi.

Olimpiyatlarda bir başka skandal haber de karaborsa bilet satışlarından geldi. İrlanda Olimpiyat Komitesi Başkanı ve Avrupa Olimpiyat Komiteleri Başkanlığını yürüten 71 yaşındaki Patrick Joseph Hickey olimpiyat komitesi için ayrılan biletleri THG adlı şirket aracılığı ile satmaktan dolayı tutuklandı. THG firmasının daha önce de aynı suçtan tutuklanan elemanları olduğu açıklandı.

Amerikalı yüzücülerin soyguna uğradıkları iddialarının yalan olduğu haberi medyayı çok meşgul etti. Aralarında rekortmen yüzücü 12 Olimpiyat Madalyalı Ryan Lochte’nin de olduğu sporcular soyulduklarını söyleyerek şikayetçi olmuşlardı ancak kameralar incelenince iddialarının yalan olduğu anlaşıldı ve özür dilediler.

 

Rio’da yelkende karışık çiftlerde 54 yaşındaki Arjantinli Santiago Lange, partneri Cecilia Carranza ile birlikte altın madalya kazandı. Lange, Rio’da madalya kazanan en yaşlı kişi olurken akciğer kanseri olduğu için bir ciğerinin alındığı açıklandı. Altı yaşından beri yelken yapan Lange altı kez olimpiyatlarda yarışmış ve 2004 ile 2008’de bronz madalya kazanmıştı. Lange’nin iki oğlu da yelkenci olarak Arjantin milli takımı ile Rio’da yarıştılar.

 

Olimpiyatların şüphesiz en renkli ve en başarılı sporcularından biri olan Jamaikalı Atlet Usain Bolt üç olimpiyatta arka arkaya 100m, 200m ve 4×100 metrede Altın Madalya kazanma başarısını gösterdi. 100 metrede üçüncü kez birinci olarak Amerikalı efsane Carl Lewis’i geride bırakmıştı, 200 metrede de üç olimpiyatta arka arkaya birinci olan ilk atlet oldu. 11 dünya şampiyonluğu olan 30 yaşındaki Bolt, Rio’ya gelmeden kısa süre önce sakatlanmıştı. Toplamda 9 Olimpiyat Altını kazanan atlet Rio ‘da son kez olimpiyatlarda yarıştığını açıkladı.

Bolt, 200m yarı final yarışını çok rahat kazanırken son metrelerde Kanadalı atlet De Grasse’nin “seni geçebilir miyim?” şeklindeki esprili sorusuna “burası yarı final, şaka değil” diye cevap verdi…

 

Rio’nun bir başka kahramanı da Amerikalı yüzücü Michael Phelps oldu. 1985 doğumlu sporcu arka arkaya dört olimpiyatta kazandığı toplam 28 olimpik madalya (23 altın, 3 gümüş, 2 bronz)  ile tüm zamanların en başarılı yüzücüsü oldu. Rio’da kazandığı beş altın madalyadan sonra emekli olduğunu açıkladı.

Olimpiyatlarda en çok madalya kazanan sporcular listesinde ikinci olarak Sovyetler Birliğinden jimnastikçi Larissa Latynina geliyor. Larissa, 1956-1964 arasında üç olimpiyatta 9 altın, 5 gümüş, 4 bronz, toplam 18 madalya kazanmıştı.

Finli atlet Paavo Nurmi 9 altın, 3 gümüş ve Mark Spitz 9 altın, 1 gümüş, 1 bronz ile sıralamada onları takip ediyor.

Dört farklı olimpiyatta altın madalya kazanan üç sporcu ön planda yer alıyor: Finn sınıfında 1948-1960 arasında Danimarkalı yelkenci Paul Elvström, Disk Atmada 1956-1968 arasında Amerikalı atlet Alfred Oerter, 100m ve uzun atlamada Amerikalı atlet Carl Lewis.

Olimpiyatlara arka arkaya Altın Madalya alan sporcular arasında 1984-2000 arasında beş olimpiyatta beş kez altın kazanan İngiliz kürekçi Stev Redgrave ve partneri 1992-2004 arasında dört olimpiyatta altın kazanan Matthew Pinsent de dikkati çekiyor.

Olimpiyatlarda madalya alan başarılı sporcular listesi çok uzun, incelemeniz için aşağıdaki linki tıklayabilirsiniz:

https://en.wikipedia.org/wiki/List_of_multiple_Olympic_gold_medalists

 

AKILDA KALANLAR

*Eskrimde Alman rakibi karşısında mücadele veren Fransız Enzo Lefort’un cep telefonu yere düştü. Bir an yaşanan şaşkınlıktan sonra müsabaka devam etti. Alman Peter Joppch’e kaybeden Fransız, telefonu cebinde unuttuğunu utanarak itiraf etti.

*Faslı Boksör 22 yaşındaki Hassan Saada, Olimpiyat Köyünde çalışan iki kadına cinsel tacizde bulunduğu için gözaltına alındı. İlk turda maça çıkamayınca boksörümüz Mehmet Nadir Ünal rakipsiz kalarak tur atladı.

*Hollandalı Jimnastikçi Yuri van Gelder gece terk ettiği tesise sabah karşı alkollü olarak dönünce ilk uçakla Hollanda’ya geri gönderildi. 2005 Dünya Şampiyonasında Halka Aletinde Altın Madalya kazanmış olan Yuri, 2010’da kokain kullandığı için Dünya Şampiyonası kadrosundan çıkartılmıştı.

*1900 Paris Olimpiyatından beri oyunların değişmez bir parçası olan Erkekler Sutopu finalinde gülen taraf ezeli rakibi Hırvatistanı 11-7 yenen Sırbistan oldu. 2012 Londra’nın Altın Madalyalı Hırvat takımı son iki olimpiyatta Bronzda kalan Sırbistan engelini aşamadı. Üçüncülük maçında İtalya Karadağ’ı 12-10 ile geçerek Bronz Madalyayı kazandı.

Olimpiyat tarihinin en unutulmaz sutopu maçı 1956 Melbourn’da yaşanmıştı. Rusya’nın Macaristan’ı işgal etmesine karşılık intikam hırsı ile havuza giren Macar sporcular Ruslara karşı inanılmaz sert bir oyun çıkarttılar, sonunda 4-0 galip gelerek Rusların altın madalya hayalini bitirdiler.

Maçta beş Macar oyuncu cezalı duruma düştü, son dakikalarda da iki golün sahibi Ervin Zador Rus rakibi Valentin Prokopov’dan gelen bir yumrukla gözünden kanlar akarak maçı bitirdi. Bundan dolayı müsabaka  “Sudaki Kanlı Maç” olarak anılır. Macar takımı finalde Yugoslavya’yı 2-1 yenerek Altın Madalyanın sahibi olmuş, Ruslar bronzda kalmıştı. Daha sonraki aylarda Macar Takımı Amerika’ya bir gösteri maçına gittiğinde takımın yarısı sığınma hakkı istedi ve Macaristan’a geri dönmedi. Sonraları bu olay “Children of Glory” adlı filme konu oldu.

 

*Sutopu Kadınlarda İtalya’yı 12-5 yenen Amerika birinci oldu.

*Amerika basketbolda final maçında Sırbistan’ı 96-66 yenerek arka arkaya üçüncü olimpiyat altınını kazandı. İspanya Avustralyayı 89-88 yenerek bronz kazandı.

*Brezilya seyircisinin büyük desteği ile Voleybol Erkekler finalinde İtalya’yı 3-0 yenerek Altın Madalyayı kazandı.

*Erkekler hentbol final maçında Danimarka sürpriz bir sonuçla eski şampiyon Fransa’yı 28-26 yenerek olimpiyat altınını kazandı.

*Maratonda Kenya’ya iki altın: Rio’da atletizm yarışlarının sonuncusu olan Erkekler Maraton’u Kenya’lı Eliud Kipchoge kazandı. Kadınlar Maraton yarışını da Kenya’dan Jemima Jelagat Sumgong kazanmıştı.

 

İLGİNÇ FOTOĞRAFLAR VE SEVİNENLER

Rio Olimpiyatları pek de beklendiği gibi iyi organize edilemedi. Sporcular kaldıkları yerlerden, yedikleri yemeklerden, havadan, sudan, her şeyden şikayet ettiler. Medya mensupları şehre gidiş gelişlerin çok zor olduğundan, şehirde yaşanan hırsızlık olaylarından, organizasyonların dakik olmamasından (bazıları hava muhalefeti yüzünden de olsa) şikayetçi oldular. Ama neticede bu bir spor olayı idi ve mutlaka sevinenler ve ilginç fotoğraflar da vardı. Ben de onları bir araya toplamaya çalıştım:

100 metre engelli Kadınlar yarışında Amerikalı atletler her üç madalyayı da kazandılar. Soldan: Kristi Castlin-Bronz, Brianna Rollins-Altın, Nia Ali-Gümüş.

DeAndre Jordan Amerikalı basketbolcu İspanyol Paul Gasol’u blokladıktan sonra

Cezayirli Mohamed Flissi bu resimde kötü görünüyor ama rakibi Bulgar Daniel Asenow’u yenmeyi başardı.

 

Seyirciler şu anda onların su üstündeki bacaklarının uyumunu izlerken Ievgenila Tetelbaum ve Anastasia Gloushkov suyun içinde senkronize olabilme çabası içindeler

 

Rus Su Balesi beşinci kez arka arkaya altın kazandı.

 

Alman Kadın Futbol takımı altın kazanınca

 

İspanyol Carolina Marin Badmintonda ilk Olimpiyat Altınını kazanınca

 

İngiliz Kadın Hokey Takımı Altın kazanırken olimpiyat tarihinde bir ilke imza attı. Takımın lezbiyen oyucuları Kate ve Helen olimpiyatlarda Altın Madalya kazanan ilk lezbiyen çift oldular.

 

Fransız Yelkenciler RS:X teknesinde birinci oldular

 

Rus tenisçiler Elena Vesnina ve Ekaterina Makarova İsviçreli rakpleri Martina Hingis ve Timea Bacsinszky’yi yendikleri final maçında

 

Bahamalı Shaunae Miller 400m finalinde finiş çizgisine balıklama atlayışını yaparak Altın Madalyayı aldığı an…

 

Güney Afrikalı Chad Le Clos’un 200m Kelebek finalinde Altın Madalyayı kazanan rakibi Michael Phelpse bakışı

 

 

Işıl Alben Belarusluya karşı. Potanın Perileri Çeyrek Finalde İspanya’ya son saniye basketi ile 64-62 yenildi.

 

 

85 kg Greko Romen güreşcisi Rus Davit Chakvetadze Ukraynalı Zhan Belenyuk’u yenerek Altın Madalyayı kazanınca

 

Erkekler Maraton Yüzme yarışı fotofinişle sonuçlandı. Yarışı 1 saat 52 dakika 59 saniyede Hollandalı Weertman kazanırken aynı sürede Yunan Spiros Gianniotis ikinci oldu. Hemen arkasından gelen Fransız Marc-Antoine Olivier 1.53.2 ile Bronz Madalya kazandı.

 

Erkekler 110 metre engelli finalinde ise Jamaikalı Omar McLeod 13 saniye 05 saliseyle altın, İspanyol Orlando Ortega 13.17 ile gümüş, Fransız Dimitri Bascou 13.24 ile bronz kazandılar. Atletizmin her branşında üstün sporcular yetiştiren Amerika bu yarışta 120 yıldır ilk üçe giremiyor.

 

Alman Kadın Bisikletçi Kristina Vogel pist yarışında bisikletinin selesinin düşmesine rağmen yarışı kazanarak Altın Madalya aldı. Kristina 2009 yılında yol antrenmanı sırasında kendisine çarpan bir minibüs yüzünden iki gün komada yatmıştı.

 

İtalyan Elia Viviani, yere düşen Koreli rakibinin bisikletinin üstünden hasarsız olarak geçtikten sonra Altın Madalya kazandı

 

800m kadınlar finalinde Güney Afrikalı Caster Semenya rakiplerini sürklase ederek birinci oldu. Caster’ın “intersex” olarak adlandırılan cinsiyeti tartışmalara yol açıyor. Hiperandrogenizm hastalığından dolayı aşırı derecede salgılanan testosteron salgısını azaltmak için ilaç kullanmak zorunda. Ancak bu şartla yarışlara katılmasına izin veriliyor…

 

4×100 Erkekler yarışında Amerika üçüncü oldu ama hatalı bayrak değiştirme yüzünden diskalifiye oldu ve sıralamada yerini Kanada’ya bıraktı. Jamaika altın, Japonya gümüş, Kanada bronz kazandı.

 

İspanyanın 37 yaşındaki Kadın Yüksek Atlama temsilcisi Ruth Beitia 1.97 ile 1980 yılından beri olimpiyatların en düşük derecesi ile Altın Madalya kazandı.

 

TÜRKİYE’NİN KAZANDIĞI MADALYALAR:

 

Taha Akgül 125kg serbestte Altın Madalyayı kazandı

 

Halterde Daniyar İsmayilov 69 kiloda Gümüş Madalya kazandı

 

Selim Yaşar serbest 86 kiloda Gümüş Madalya kazandı

 

Grekoromen 130 kiloda Rıza Kayaalp Gümüş Madalya kazandı

 

Grekoromen 98 kiloda Cenk İldem Bronz Madalya kazandı

 

Serbest 74 kiloda Soner Demirtaş Bronz Madalya kazandı

 

TEKVANDODA İKİ TÜRK KARŞILAŞTI

Tekvando 67 kiloda ülkemizi temsil eden Nur Tatar çeyrek finalde Alman rakibi (Türk asıllı) Rabia Güleç ile karşılaştı. Nur, karşılaşmadan 5-1 galip ayrıldı, yarı finalde Fransız rakibine yenilerek 3.lük mücadelesine Tayvanlı rakibini yenerek Bronz Madalya kazandı. Nur, 2012 Londra’da Gümüş kazanmıştı.

 

 

Yamani Escobar 400m engellide ülkemize Bronz kazandırdı

RİO’DA GALATASARAYLI SPORCULAR

Galatasaray Su Sporları Şubeleri Rio Olimpiyatında Kürek, Yüzme ve Yelken branşlarında ülkemizi temsil etmek üzere milli takımlara yedi sporcu verdi.

Kürek Sporu tarihimizde kota sınırlaması olmadan 1992 Barcelona Olimpiyatına Tek Çifte teknesinde katılan Ali Rıza Bilal’den sonra ilk kez Olimpiyat barajını kulübümüzün sporcularından Enes Kuşku ve Hüseyin Kandemir, Hafif Kilo İki Çifte teknesinde antrenörleri Recep Akıcı ile birlikte aşarak katılım hakkını kazanmıştı ancak olimpiyata çok kısa bir süre kaldığında Enes Kuşku trafikte uğradığı saldırı sonucu yaralanınca yerini tecrübeli milli sporcumuz Cem Yılmaz aldı. Rio’da Kürek Branşında ülkemizi Hafif Kilo İki Çifte teknesinde Hüseyin Kandemir ve Cem Yılmaz temsil ederek C Final dördüncü olarak Olimpiyatları genel klasmanda 16. olarak bitirdiler.

Rio’da kürek sporu hakkındaki genel bülten için lütfen aşağıdaki linke tıklayın:

https://celalgursoy.com/2016/08/13/rio-olimpiyati-kurek-bulteni/

 

Yelken Sporunda da Rio’ya katılma hakkını kazanarak milli takıma seçilen altı sporcudan üçü olan kulübümüz sporcularından Deniz Çınar, Ateş Çınar ikilisi 470 Sınıfında 10 yarış sonunda 120 puanla 15. oldular.

 

Onur Cavit Biriz Rüzgar Sörfü RS:X Sınıfında sıralamada 35. oldu.

 

Yüzme Sporunda Nida Eliz Üstündağ 200m Kelebekte 22. oldu.

 

Ekaterina Avramova 200m Sırtüstünde 21. oldu.

2016 Rio Olimpiyatları’nda Kadınlar 52 kiloda ülkesi adına mücadele eden kulübümüz sporcusu Majlinda Kelmendi, olimpiyatlara ilk kez katılan Kosova’ya ilk altın madalyayı getirerek tarihe geçti.

Rio 2016 açılış seremonisinde Kosova bayrağını taşıyan sporcu olarak da bir ilki yaşayan Majlinda Kelmendi, Brezilya’nın Rio de Janerio kentinde Carioca Arena’da düzenlenen Kadınlar 52 kilo final müsabakasında İtalyan Odetta Giuffrida’yı yenerek altın madalyanın sahibi oldu.

2016 Rio Olimpiyatları’nda Kadınlar 63 kiloda mücadele eden sporcumuz Yarden Gerbi, bronz madalyanın sahibi oldu. Yarden, Kadınlar 63 kilo yarı final bronz madalya müsabakasında rakibi Japon Miku Tashiro’yu mağlup ederek ülkesi İsrail’e bronz madalya kazandırdı.

 

31. YAZ OLİMPİYATLARI SONUNDA ÜLKELER MADALYA SIRALAMASI:

Rio’da 974 madalya sahibini buldu. 307 altın, 307 gümüş ve 360 bronz madalyayı kazanan 87 ülke arasında en önde (Altın Madalya sıralamasına göre) Amerika (46-37-38) 121 madalya ile en ön sırada yer alırken onu İngiltere (27-23-17) 67, Çin (26-18-26) 70, Rusya (19-18-19) 56, Almanya (17-10-15) 42, Japonya (12-8-21) 41, Fransa (10-18-14) 42, Güney Kore (9-3-9) 21 ile takip etti. Türkiye (1-3-4) 8 madalya ile 41. sırada yer aldı. 6 ülke sıralamada 54-59 arasında birer altın, 5 ülke sıralamada 69-73 arasında birer gümüş, 10 ülke sıralamada 78-87 arasında birer bronzla yetindi.

 

 

32. Yaz Olimpiyatı 24 Temmuz 9 Ağustos tarihleri arasında Tokyo’da yapılacak.
33. Yaz Olimpiyatını düzenleyecek şehir IOC’nin 2017’de Lima’da yapacağı toplantıda belli olacak.

2016 RİO’DAN SONRA ÇÖZÜM ARAYIŞI

1988 Seul Olimpiyatında Alman Sekiz Tek ekibinde Altın Madalya kazanmış olan İşletme Ekonomisi Profesörü Wolfgang Manning, Rio Olimpiyatları sırasında yapılan sempozyuma katıldı. Sempozyum, olimpiyatların gelecekte nasıl finanse edilebilecekleri konusundaydı. Wolfgang, 1995-2001 arasında Alman Kürek Federasyonu Başkanlığı yapmış, 2000 yılında da Olimpiyat Onur ödülünü almıştı. Konu hakkında derin bilgi ve tecrübesi olan Wolfgang yakın gelecekte olimpiyat organize etmek isteyen ülkeler için radikal mali kararlar alınması gerektiğini savundu.

Bu gerçekleşmezse gelecekte olimpiyat yapmak isteyen şehir bulmakta güçlük yaşanacağı biliniyor. Yakın geçmişte Hamburg şehrinin halk oylaması ile adaylıkta çekilmesi buna bir örnek olarak görülüyor.

Rio Olimpiyatlarının mali yükünün %57’sinin özel yatırımcılar tarafından üstleneceği öngörülmüştü ama gerçek öyle olmadı, olimpiyat masraflarının %67’sinin vergi mükelleflerinin cebinden çıkacağı anlaşıldı.

Spor ekonomisti eski kürekçi altı kez Almanya Şampiyonu Mannig, bu sistemin değiştirilmesi ve kentlerin Olimpiyat organizasyonuna özendirilebilmesi için Komite’nin bu kadar talepçi olmayıp yerel organizasyon komitelerine yaptığı yardımı arttırması gerektiğini söylüyor. Wolfgang Männig, “Artık Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin ‘ihtiyacınız olan 20 bin kişilik olimpiyat stadının masrafını üstleniyoruz, size hediyemiz olsun’ diyebileceği bir noktaya geldik” diyor.

IOC Başkanı Thomas Bach da Rio’da organizasyonun nakit sıkıntısı yüzünden aksamaması için 500 milyon euro ödeyeceklerini açıkladı. Harcanan 11.6 milyar dolar arasında bu ne kadar yardımcı olur bilinmez…

 

ŞAHSİ DÜŞÜNCEM

1968 yılından beri gerçekleşen on üç olimpiyatı nefes almadan izleyen, detaylarıyla takip eden ve sonunda bu konuda 600 sayfalık kitap yazan bir sporcu olarak oyunların geleceği hakkında şöyle bir teorim var:

Beş kıtada, o kıtadaki tüm ülkelerin orantılı olarak finansal katkısı, IOC’nin planlaması ve desteği ile tüm spor branşlarını kapsayan birer Yaz ve Kış Olimpiyat Merkezleri kurulabilir. Bu tesislerin kullanımı o kıtadaki tüm ülkelere açık olabilir. Bu tesislerde tüm spor branşlarında olimpiyatlara yönelik üst düzey sporcuların yetiştirilmesi için spor akademileri kurulabilir. Ülkeler o akademilere girebilecek kalitede sporcular yetiştirmek üzere uzun vadeli planlarla çalışabilirler. Kıtalar kendi içlerinde hazırlık amaçlı Ara Olimpiyatlar düzenleyebilirler. Dört yılda bir değişerek bir kıtadaki tesislerde olimpiyat düzenlenebilir. Beş kıta tamamlanınca yani 20 yıl sonra aynı tesise sıra gelir. Böylece her dört yılda bir, bir ülkenin büyük bir finansal yük altına girerek tüm spor branşları için olimpik tesisler inşa etmesi zorunluluğu ortadan kalkar, tasarruf edilen para daha geniş halk kitlelerinin spor yapması için harcanabilir.

Bu sistem oyunların naklen yayını için dev firmaların akıl almaz paralar ödeyerek yıkıcı bir risk altına girmesini de önleyebilir, çünkü her tesiste oturmuş, tecrübeli yayın ekipleri yetişecektir. Hangi kıtada olimpiyat yapılacaksa o kıtanın yayıncıları işi paylaşabilirler.

IOC elindeki bütçe ile işin planlanmasının ötesinde profesyonelce destek olmaya yönelebilir. Bu destek sadece para olarak değil, aynı zamanda tesis, eğitmen, sektörel uzmanlar gibi sporun çevresinde olması gereken tüm lojistiği ve tıp, mühendislik, turizm, gastronomi gibi meslekleri de kapsamalıdır.

Sportif açıdan bakılırsa spora yeteri kadar finansal destek yapamayan ülkeler için ideal bir çözüm ortaya çıkmaktadır. Günümüzde spora en çok yatırım yapan ülke dahi tüm branşlara yeteri kadar destek olamamakta, ancak mevcut sporcu potansiyeline bağlı olarak belirli branşlara ilgi gösterebilmektedir.

Her kıtada tüm spor branşları için kullanıma hazır tam teşekküllü bir tesis ve akademi olması sporu daha ileriye götürecektir.

Celal Gürsoy

22.08.2016