MEXİCO’DA 2240 METREDE OLİMPİYAT
1968 yılında Mexico City’de gerçekleştirilen 19. Yaz Olimpiyatına 112 ülkeden 781 kadın, 4735 erkek, toplam 5516 sporcu katıldı. Mexico Olimpiyatında, katılan ülke sayısı ilk defa 100’ün üstüne çıktı. Sporcu sayısında da rekor kırıldı.
Sporcu yeminini Meksika’lı atlet Pablo Garrido yaptı. Garrido bu Olimpiyatta maraton koştu ve 26. oldu.
Olimpiyat Meşalesini stada Meksika’lı kadın atlet Norma Enriqueta Basilio Sotelo taşıdı. Norma, bu şerefe erişen ilk kadın atlet oldu ve 2004 Atina Olimpiyatında Açılış Merasiminde ülkesinin bayrağını taşıdı.
Resim: Norma Enriqueta Basilio Sotelo Olimpiyat Ateşini yakarken
1968 Olimpiyatı için Detroit, Lyon, Buenos Aires de aday olmuştu. Olimpiyat ilk kez Latin Amerika’da, İspanyolca konuşulan bir ülkede yapıldı ve 18 spor dalında 172 müsabaka gerçekleşti.
Alman milli takımları ilk olarak Doğu ve Batı olarak iki ayrı bayrak altında yarıştılar. Doğu Alman takımı sporcuları 1988 Seul Olimpiyatına kadar bu bayrağı taşıdılar.
2.240 metrelik yüksek irtifa yüzünden sporcular zor anlar yaşarken atletizm yarışlarında 17 Dünya Rekoru kırıldı. Bunların arasında en önemlisi Amerikalı uzun atlamacı Bob Beamons’un ilk denemesinde 8.90 m ile kırdığı “Yüzyılın Rekoru” oldu. Bu rekor 1991 yılında Dünya Şampiyonasında Amerikalı Mike Powell (8.95) ile kırıldı. Bob Beamons’un rekoru Olimpiyatlarda (2012) henüz aşılamadı.
Resim: Tarihe geçen protesto.
1968 Olimpiyatı iki siyahi atletin Olimpiyat tarihine geçecek gösterisine şahit oldu. 200 metre yarışında rekor kırarak (20 saniye bariyerini 19.83 ile kırarak) Altın Madalya alan Tommie Smith ve aynı yarışta 3. olarak Bronz Madalya alan John Carlos madalya töreninde siyah eldivenli ellerini yumruk şeklinde havaya kaldırarak adına yarıştığı ABD’deki ırk ayrımcılığını protesto ettiler. Bunun sonucu iki atlet de milli takımdan uzaklaştırıldı. Atletler daha sonra affedildiler ve 1998 yılında Onur Ödülü aldılar.
Bu Olimpiyatta ilk defa doping testi yapılmaya başlandı. Dopingli olduğu belirlenen ilk atlet İsveçli pentatloncu Hans-Gunnar Liljeneall oldu. Yapılan testlerde sporcunun müsabakadan önce çok bira içtiği belirlendi.
Atletizm müsabakaları için ilk kez Tartan Pist yapıldı.
Resim: Madalyalar
1968 Mexico City Olimpiyatına katılan 112 ülkeden 42’si Madalya kazandı. Amerika 107 Madalya ile en ön sırada yer alırken Sovyetler Birliği 91 Madalya ile ikinci oldu. Türkiye 2 Altın (Mahmut Atalay Serbest Güreş 78 kg, Ahmet Ayık Serbest Güreş 97 kg) Madalya ile 21. sırada yer aldı.
Türkiye Kürek branşında Mexico’ya katılmadı. TMOK Başkanı Burhan Felek, Federasyon Başkanı Eftal Nogan idi.
Kürek yarışları 2000 metrelik Xochimilco Parkurunda 7 tekne sınıfında yapıldı. Yarışlara 29 ülkeden 353 kürekçi katıldı.
Kürek sporu tarihi açısından bir ilk bu Olimpiyatta yaşandı ve Empacher firmasının (İsviçreli çift kürek teknesi uzmanı Staempfli firmasına rakip olarak) Sedir Ağacından imal etmeye başladığı modern Tek Çifte teknelerinin ilk örneklerinden biri Alman kürekçi Jochen Meissner ile Olimpiyat Gümüş Madalyası kazandı. Empacher dört yıl sonra 1972 Münih Olimpiyatı için ilk plastik Dört Tek Teknesini hazırlayacak ve Batı Alman Boğalar Ekibi bu tekneyle birinci olacaktı.
Yüksek irtifada yapılan müsabakalarda birçok atlet oksijen yetmezliği yüzünden problem yaşadı, en önemlilerinden biri kürek elemeleri sırasında gerçekleşti.
Resim: Melchior Bürgin (hamla), Martin Studach İki Çiftesi
Mexico Olimpiyatı öncesinde 1965 yılında Duisburg Avrupa Şampiyonasını, 1966 Dünya Şampiyonasını ve 1967 Vichy Avrupa Şampiyonasını kazanan İsviçreli Melchior Bürgin, Martin Studach İki Çiftesi favori olarak bu Olimpiyata geldi ancak ilk eleme yarışında finişe bir kaç metre kala Martin Studach kalp krizi geçirdi ve sporculuk kariyeri sona erdi. Bürgin elemelere Tek Çifte yarışında da kürek çekmiş ve elenmiş olan Hans Ruckstuhl ile devam etti ancak 11. oldu. Melchior Bürgin 1972 Olimpiyatına Tek Çiftede katılacak ve 18 ülke arasında altıncı olacaktı. Martin Studach’ın babası Eugen Studach 1940’lı yıllarda Tek Çiftede Avrupa ve Dünya Şampiyonu olmuştu.
Bürgin Daha sonraları kürek sporu ile ilgili akademik çalışmalar yaptı. Deneme amaçlı yarattığı 24 çifte teknesi günümüzde dünyanın önemli kürek parkurlarında bölgesel kürekçilerle gösteri seferleri düzenliyor.
Resim: Melchior Bürgin‘in altı tane Dört Çifte teknesinin montajı ile yarattığı 24 Çifte Teknesi (Foto: ETH-Instituts für Geotechnik-Prof. Sarah M. Springman) Akademik araştırmayı İsviçre’nin eski milli kürekçileri Sarah Springman (kürek sporu dışında 20 Triatlon Madalyası, 5 Ironman yarışı katılımı) ve Aurelian Schumacher yaptılar, Sarnersee’de yapılan resimdeki deneme çalışmasında biri teknenin dümenine biri de bir numaraya oturdu.
Mexico Olimpiyatında Dört Tek Dümencili finalinde Yeni Zelanda birinci, Doğu Almanya ikinci ve İsviçre üçüncü oldu. Favori Doğu Almanya’yı geçerek birinci olan Yeni Zelanda ekibinin kürekçileri başarılarının tesadüf olmadığını dört yıl sonra Münih Olimpiyatında Sekiz Tek yarışını kazanarak ispatladılar. Dick Joyce Yeni Zelanda’nın iki ve daha fazla Olimpiyat kazanan on kürekçisinden biridir.
Bronz madalyalı İsviçre ekibinin kürekçisi Denis Oswald 1972 ve 1976 Olimpiyatlarına da katılmıştır. 1972’de Dört Tek Dümencilide sekizinci, 1976’da Dört Çiftede sekizinci olmuştur. Oswald 1974 Luzern Dünya Şampiyonasında Dört Çiftede Dünya Şampiyonu olmuş, 5 kez Tek Çiftede olmak üzere toplam 13 kez İsviçre Şampiyonluğunu kazanmıştır.
1989 yılında eski başkan Thomas Kellerin vefatı üzerine FISA başkanı seçilmiştir. 1991’den beri IOC üyesi, 2012 Oyunlarında IOC başkanlığı yapmıştır.
Dört Tek Dümencili yarışına favori olarak gelen Batı Alman ekibinden iki kürekçi 2240 metre yüksekliğe direnç gösteremeyip yarı final öncesi hastalanınca ekip yarıştan çekilmek zorunda kaldı. Bu ekibin hamlacısı 72 Olimpiyatında Altın alan ekibin de hamlacısı olan Peter Berger’di, ekibin bir diğer sporcusu da Niko Ott’tu. Niko ertesi gün Sekiz Tek’te hastalanan bir sporcunun yerine geçerek Altın alacaktı.
Sekiz Tek finalinde Batı Almanya 6.07.00 ile birinci, Avustralya 6.07.98 ile ikinci, Rusya 6.09.11 ile üçüncü oldu.
Resim: Alman ekibi yarış esnasında
Saliselerle birinci gelen Batı Alman ekibinin kürekçileri Horst Meyer, Wolfgang Hottenrot ve Egbert Hirschfelder 1964 Tokyo Olimpiyatında Gümüş kazanan Sekiz Tek ekibindeydi.
Resim: Sekiz Tek yarışının finiş resmi. Sıralama: Almanya, Avustralya, Rusya, Yeni Zelanda, Çekoslovakya ve Amerika şeklinde oldu. İddialı gelen Doğu Almanya ancak 7. olurken onu Hollanda, Kanada, İngiltere, Meksika ve Japonya takip etti.
Alman Sekiz Tek ekibi A Final gününde bir problemle karşılaşır. O güne kadar ekibin tüm yarışlarına giren kürekçisi Roland Bose hastalanır, onun yerine Dört Tek Dümencili ekibinden Nico ekibe oturur. Ekip hızını kaybetmeden Avustralya ile Rusya’nın önünde gelerek altın madalya kazanır. Yarıştan sonra Nico madalyasını Roland’a hediye eder. Neticede bütün elemelerde ve yarı finalde o çekmiştir. Alman Kürek Federasyonu da Nico’ya bir madalya daha yaptırıp onurlandırır.
Resim: Tarihte ilk ve tek dokuz kürekçili Sekiz Tek resmi
Resim: Batı Alman „GOLDACHTER von 68“ günümüzde Ratzeburg’da Ratzeburger Markt’ta bulunan Kreissperkasse Ratzeburg binasında sergilenmektedir.
Batı Alman ekibinden Horst Meyer, 1964’te aynı teknede ikinci oldu. Sekiz Tek ekibi ile 1962 ve 1966 Dünya Şampiyonalarını kazandı, 1963-1964-1965-1967 Avrupa Şampiyonalarında birinci olan ekipteydi.
Altın Madalyalı Alman ekibi üyesi Lutz Ulbrich, Frankfurter Germania 1869 kulübünün efsane olmuş kürekçisidir. 65-66-69 Almanya Şampiyonluklarının dışında Lutz, 1966’da Bled’de Alman Sekiz Teki ile Altın aldı, 1970 Dünya Şampiyonasında İki Tek Dümencisizde Bronz kazandı, 1972 Münih Olimpiyatında İki Tek Dümencisizde yedinci oldu.
1980 yılında antrenör olarak gittiğim Frankfurter Germania 1869 kulübünde Lutz Ulbrich’in anlattığı ilginç ve ürkütücü anıları hayretle dinlemiştim. Ekibin içinde hastalananlar olmuş, yerlerine yedek kürekçiler oturmuştu. Yarış bittiğinde Sekiz Tek ekibi kısa bir süre hiçbir şeyi hatırlayamamıştı ve kısa süren bir karanlık yaşamıştı. 80’li yıllarda Lutz ve o yıllardaki ekiplerinden bir arkadaşı her hafta Veteran yarışlarına katılır, iki günde dört Altın Madalya kazanırlardı.
Alman milli takımının üyelerinden biri olan Hans-Johann Faerber, 1972 Olimpiyatında Altın kazanan “Boğalar Dörtlüsü”nün bir üyesiydi. Färber, 1967’de İki Tek Dümencisizde Udo Brecht ile birlikte Almanya Şampiyonu olarak kariyerine başladı Aynı ekip 1967 Avrupa Şampiyonasında üçüncü oldu.
Aynı yıl Boğalar Dörtlüsünün hamlası Peter Berger, Nico Ott ile birlikte İki Tek Dümencili teknesinde Almanya Şampiyonu olmuştu. Bir sene sonra 1968’de bu iki ikiliden kurulan Dört Tek Dümencili ekibi Almanya Şampiyonu oldu.
Favori olarak gittikleri Mexico Olimpiyatında Berger ve Brecht hastalanarak yarışlardan çekildi. Färber ve Nico yedek sporcu olarak Olimpiyat Parkında kaldılar. Alman Sekiz Tek ekibi finale çıkarken bu sefer Roland Böse hastalandı. Antrenör Karl Adam Färber’i onun yerine koymak istedi ancak ekip Nico’yu istedi ve çok zor bir yarış sonunda Şampiyon oldular.
Johann Faerber, 1988 yılında Münih Olimpiyat Parkurunun tesis müdürü görevini yürütmekteydi. Galatasaray Kürek Takımının o tesislerde kamp yapması ve düzenlediğimiz özel yarış organizasyonunda çok yardımcı olmuştu.
Resim: 1988. Galatasaray Kürek takımının Sekiz Tek ekibi Münih Olimpiyat Parkurunda
1968 Mexico Olimpiyatında az oksijenli ortamda yaşanan fiziksel problemlerden ders alarak hemen ertesi yıl kürek dünyasında uygulanmaya başlanan “anaerobik” çalışmalarla değişen antrenman programlarından haberimiz olmadı. Biz babadan kalma metotlarla canla, başla çalışarak İtalyan malı eski ve ağır teknelerimizle büyük bir cahil cesareti göstererek 1969 yılında Avusturya-Klagenfurt’ta yapılan Avrupa Şampiyonasına katıldık.
Klangenfurt’taki (bütün dünyanın katıldığı) Avrupa Şampiyonasında Erdinç Karaer ile birlikte hem Dört Tek Dümencili hem de İki Çifte yarışlarına katıldık. Rakiplerimizle yarışın büyük bölümünü başa baş getirmemize rağmen son metrelerdeki inanılmaz üstünlükleri anlaşılır gibi değildi… İki çiftede üç gün yarıştıktan sonra şampiyonayı Avrupa 12. olarak bitirdik.
Dört Tek yarışında ikinci gün son beş yüz metreye girilirken Avusturya’nın iki saniye önündeydik, yarı finale kalacağımızı düşünüyorduk ancak hayal ettiğimiz gibi olmadı, finiş çizgisini onlar bizim iki saniye önümüzde geçtiler, böylece son kürek çekilmeden hayal kurulamayacağını öğrenmiş olduk.
Aşağıdaki yarış bültenlerinden Klagenfurt’ta Doğu Almanları nasıl kovaladığımızı görebilirsiniz!
Resimler: Klagenfurt yarışlarında Dört Tek ekibimizin dereceleri
Teknemizin hızı ve kuvvetimiz onlarla boy ölçüşebilecek derecedeydi ama dayanıklılık konusunda son 500 metrede anlayamadığımız bir farklılık vardı. Onların 1968 yılındaki tecrübeleri neticesinde geliştirdikleri Anaerobik Metotla antrenman yapmayı öğrenmemiz ancak seneler sonra mümkün olacaktı. Gerçi onların mükemmel tekne ve küreklerine karşılık bizim ikinci sınıf İtalyan Donoratico teknemiz ve Cahit Ustanın imalatı tahta küreklerimiz çok basitti ama gene de nefesimizin iki bin metreye yetmediği bir gerçekti.
Günümüzde dünya ile aramızda tekne farkı, antrenman metodu bilgisi, yarış tecrübesi gibi dezavantajlar bulunmamaktadır.
Ümidimiz gençlerde.
Hep öyle olmadı mı?
Celal Gürsoy
03.02.2016
Bir Cevap Yazın