Hayatın akışı içinde bulunduğumuz yeri iyi anlayabilmek için yapılacak en doğru iş tarihimizi iyi öğrenmektir. Tarihimizi öğrenmenin yolu da kitap okumanın dışında doğal olarak müzelerden geçer. Ülkemiz tarihi eserler ve belgeler yönünden dünyanın en kıymetli coğrafyasında bulunmaktadır. Bu tarihi belgeleriyle bize sunan dünya çapında değerli müzelerimiz vardır. Halkın kültür seviyesinin yüksekliği de müzelerin gördüğü ilgi ile eşdeğerdir.
Ziyaretçi sayısı olarak bakıldığında bunların başında İstanbul – Topkapı Sarayı Müzesi ve Ayasofya gelir. Bu müzelerin her biri yılda ortalama 3.5 milyon ziyaretçi çekerler.
Üçüncü sırada olan Konya – Mevlana Müzesi’nin yılda yaklaşık 2 milyon ziyaretçisi vardır. Özellikle Ramazan Ayında ve Şeb-i Aruz sırasında Mevlana’yı günde 4.000 kişi ziyaret eder.
Kültür Bakanlığı verilerine göre; 2014 yılında ülkemizdeki tüm müze ve ören yerlerini ziyaret eden toplam kişi sayısı 29.7 milyondur. 2014 yılında tüm müzelerimizde kayıtlı eser sayısı toplam 3.204.103’tür.
Peki bu sayılar dünya ile karşılaştırıldığında ne durumdadır?
1793 yılında kurulmuş olan Paris Louvre Müzesini 2012 yılında rekor sayıda (günde yaklaşık 26.500 kişi) yılda 9.7 milyon kişi ziyaret etmiştir. Günümüzde Louvre Müzesini günde 15.000 kişi ziyaret etmektedir.
1764 yılında Çariçe II. Katerina tarafından kurulmuş olan St. Petersburg – Hermitaj Müzesinde yaklaşık 3 milyon sanat eseri mevcuttur.
Müzeciliğin ülkemizde emekleme çağında olduğunu kabul etmemiz gerekir. Osmanlı İmparatorluğu zamanında gerek izinli olarak, gerek kaçak olarak yurt dışına götürülmüş önemli eserleri bazı devirlerde yetkili bakanlıkların çalışmaları ile geri almaya başladık. Ancak sergilemek, halkın ilgisini uyandırmak, genç nesilleri müzeye çekmek için daha çok çalışmamız gerekiyor.
Ülkemizde devlet tarafından işletilen ve korunan müzelerin dışında önemli özel müzeler de vardır. Bunlardan biri Galatasaray Spor Kulübünün müzesidir. Dünyada benzeri sadece bir-iki kulüpte olan geçmişi 1800’lü yıllara dayanan çok değerli ve önemli bir spor müzesidir. Ne yazık ki ziyaretçi sayısı (özel günler haricinde) yok denecek kadar azdır.
Tarihi eserleriyle özellikleri benzersiz olan sayısız müzemiz arasında bir başka dikkati çeken özel müze de şahsi çabalarıyla 2005 yılında Sunay Akın tarafından kurulmuş olan Oyuncak Müzesidir. 10 yılda toplam (yaklaşık) dört bin kişi tarafından ziyaret edilmiştir, günlük ziyaretçi sayısı ortalama dört kişidir.
Müzenin yaşam süresi ziyaretçi sayısı ile doğru orantılıdır. Müzelerimize ilginin artması için medyanın desteği şarttır ancak müze yönetimlerinin de belirli periyotlarla aktiviteler düzenlemesi, eğitim çağındaki gençleri davet etmesi, müze girişlerinde özellikle belirli yaş guruplarından yüksek ücretler talep edilmemesi de gerekli adımların başında gelir.
Örneğin Mevlana Müzesine Aralık 2014 tarihinden beri giriş ücreti alınmaması çok doğru bir karar olmuştur.
Bir Cevap Yazın