KÜREK ŞUBESİNİN GEÇİLMEZ ARMADALARI
Bu Portre, GS Dergisinin Nisan 2015 sayısında yayımlanmıştır.
Başlangıcı 1873 yılına kadar giden Galatasaray Kürek tarihi içinde birçok “Geçilmez Armada” yer almış, parkurlarda senelerce birinciliği rakiplerine kaptırmamıştır. Hiç geçilmeye Tek Çifteler, İki Tek Dümencililer, Sekiz Tekler, Türkiye’de senelerce hiç geçilmediği gibi Avrupa’da da başarılı olan İki Çifteler, Hafif Kilo Dört Tek Dümencisizler tarihimizde gururla yer almıştır.
Bunların arasında zamanında en önemli yarış olan Dört Tek Dümencili tekneleri arasında parkurları rakiplerine dar etmiş olan üç ekip dikkati çeker.
Bu armadalardan birincisi 1940 yıllarının geçilmez ekibi Tevfik Başkaynak, Suat Kesim, Turgut Atakol, Sati İpek ve Dümenci Reşat Akant’da kuruluydu ve antrenörleri Nevin Hassan beydi.
Hassan’ın antrene ettiği ilk Geçilmez Armada, ilk olarak 1940 yılında iki yıldır birinciliği bırakmayan Güneş ekibini geçerek Marmara Şampiyonu olurken aynı yıl yapılan Beykoz – Moda Maraton Yarışında da rakipleri 30 tempoda çekerken Fairbairn Stili ile 22 tempoda rahat bir şekilde birinci olmuştu. Bu ekip ilerleyen yıllarda başarısını sürdürdü ve Galatasaray Kürek Tarihinin ilk “Geçilmez Armada’sı olarak anıldı.
Resim: Nevin Hassan’ın “Kürek Sporu” kitabından.
Ekipteki kürekçilerden Sati ve Turgut Beyler aynı zamanda yelkenci, basketbolcu ve kürekçiydiler. Suat Kesim Kürek ve Sutopu dışında Basketbol da oynamış ve takım kaptanlığı yapmıştı. Turgut (Atakol) 1958-1964 yılları arasında ülkemizin ilk Basketbol Federasyonu Başkanı olarak görev almış, daha sonraki yıllarda 1982-1988 arasında Milli Olimpiyat Komitesi başkanlığını yürütmüştü.
Resim: T. C. Maarif Vekaleti Beden Terbiyesi Umum Müdürlüğü İstanbul Bölgesi Kürek Ajanlığı’nın 1956 Faaliyet Programı içinde yer alan Hakemler Listesinde Turgut Atakol’un Uluslar Arası Hakem olduğu görülmektedir.
Resim: Nevin Hassan’ın Geçilmez Armadası Tevfik Başkaynak, Suat Kesim, Turgut Atakol, Sati İpek, Dümende Reşat Akant.
Kürek Tarihimizin ikinci “Geçilmez Armada”sı 1955 yılında 21 Eylül İstanbul Birinciliğini kazanan Ahmet Yavaşoğlu – Orhan Akı – Ali Şermet – Güngör Toygarlı – Dm. Teoman Bıyıkoğlu olarak ortaya çıktı.
Resim: 5 Temmuz 1957 Hayat Mecmuası Sayı 39
Bu Dört Tek ekibi aslında iki sene önce 1953 yılında hiç geçilmeyen Nihat Sohtorik – Sadi Karabulut – Ali Şermet – Orhan Akı – Dm. Reşat Akant şeklinde zaferlerine başlamıştı. Bir yıl sonra 1954 yılında da gene parkurlarda üstünlük kuran Ahmet Yavaşoğlu – Sadi Karabulut – Ali Şermet – Orhan Akı – Dm. Teoman Bıyıkoğlu ekibi bayrağı devir aldı.
Resim: Fenerbahçe-Kalamış Parkuru (1950’li, yıllar)
Resim: Paşabahçe-Beykoz Lodos Parkuru (1950’li yıllar)
Resim: Selviburnu-Beykoz Poyraz Parkuru (1950’li yıllar)
Ekibin hamlacısı Ahmet Yavaşoğlu Türk kürekçilerinin ilk milli yarışı olan 1952 Almanya –Frankfurt Uluslar Arası yarışlarında İki Çifte Sürat kategorisinde Petro Fenoryatis ile birlikte kurduğu ekiple birincilik kazanmıştı.
Resim: Ahmet Yavaşoğlu – Orhan Akı – Ali Şermet – Güngör Toygarlı – Dm. Teoman Bıyıkoğlu
1955 yılından itibaren Geçilmez Armada Ahmet Yavaşoğlu – Orhan Akı – Ali Şermet – Güngör Toygarlı – Dm. Teoman Bıyıkoğlu (bazı yarışlarda Dm: Reşat Akant) ekibi olarak 1955-1959 yılları arasında girdikleri bütün yarışları kazandılar.
Resimler: Barcelona Akdeniz Oyunları neticelerini veren bir İspanyol Gazetesinden alınmıştır.
1955 yılında Barcelona’da yapılan Akdeniz Oyunları Kürek Yarışlarına katıldık. Gemi ile yedi gün süren bir yolculuk yapıldı. Dört Tek teknesi İstanbul’dan gemiye yüklenerek Barcelona’ya taşındı ancak Tek Çifte ve İki Çifte tekneleri oradan kiralandı. Dört Tek ekibinin yarıştan bir gün önce yaptığı antrenmanda Orhan Akı’nın küreği kırıldı. Yerine tedarik edilen kürek tam oturmadı, final yarışında 1600 metreye kadar çok iyi gelen ekip o anda Orhan’ın küreğini kaptırması ile avantajını kaybetti ve Mısır’ı geçerek 5. oldu.
Tek Çiftecimiz Tonguç Türsan kendisine verilen eski ve ağır bir tekne ile Mısır’lı Gamil’i geçerek Avrupa Şampiyonu Fransız Butel’in ardından ikinci olup Gümüş Madalya alarak uzun yıllar egale edilemeyen bir başarı kazandı. İki Çifte yarışına girmeleri beklenen Tonguç-Sudi ekibi tedarik edilen teknenin kötülüğü yüzünden yarışmadı. Fenerbahçeli Sudi Tonbaz, Galatasaray’lı kürekçi ve usta marangoz Süleyman Tonbaz’ın amcası idi.
Resimler: 1956 yılında Kürek Federasyonu henüz kurulmamıştı, yarışlar resimlerde görüldüğü şekilde organize edilip yürütülüyordu. 1957 yılında Kürek Federasyonu kuruldu ve başkanlığa Eftal Nogan getirildi. Futbol ve Boks sporları ile de uğraşan Eftal Nogan 1936 ile 1933 yıllarında Altınordu takımının başarılı bir kürekçisi idi. Tek Çiftede geçilmezliğini 1933’te Galatasaray’ın efsane isimlerinden Nevin Hasan ele geçirdi. Eftal Nogan, 1936 Olimpiyatlarına gidecek olan Boks takımında yer aldı ancak sonradan bu branşta Olimpiyatlara gidilmedi. Nogan, Kürek Federasyonu başkanlığını 1974 yılında kadar devam ettirdi.
Resim: 1955 yılı Şampiyon Dört Tek’in Dümencisi Teoman Bıyıkoğlu’na ait Sertifika ve Serbest Giriş Kartı.
O yıllarda Türkiye Şampiyonu olan Kürekçilere Kırmızı Birincilik Bayrağı, Madalya ve Kupa’nın dışında hem bir Sertifika hem de bütün spor müsabakalarına ücretsiz olarak girebilmelerini sağlayan bir “Serbest Giriş Kartı” veriliyordu. Bu uygulama 1970’li yıllara kadar devam etti.
Resim: Galatasaray Kulübünün üyelerine verdiği kimliklerde görülen GS Arması ile Denizcilik Şubesinin Martılı Arması günümüzdekine göre farklılıklar taşıyordu.
Resim: 1970 Geçilmez Armada soldan Ahmet Şenkal-Mehmet Ayata-Dm. Hüseyin Özer-Celal Gürsoy-Erdinç Karaer Kartalda yarıştan önce.
Galatasaray Kürek Tarihinin üçüncü Geçilmez Armadası 1970 yılında kurulan ve iki sene boyunca girdiği hiçbir yarışta geçilmeyen Erdinç Karaer – Celal Gürsoy – Mehmet Ayata – Ahmet Şenkal – Dm. Hüseyin Özer ekibi oldu.
1966 yılında kulübe antrenör olarak dönen Ahmet Yavaşoğlu sağlık sorunları nedeniyle görevini bırakmıştı. Ekip antrenörsüz olarak antrenmanlarını yaptı ama daha önceki yıllarda kazandığı tecrübe ile çalışmaların karşılığı ilk yarışla birlikte kazanılan madalyalarla alındı.
Resim: 1970 yılında Türkiye Şampiyonu olduktan sonra. Soldan sağa: Celal Gürsoy, Mehmet Ayata, Ahmet Şenkal , Erdinç Karaer, Dümenci Hüseyin Özer. Tebrik eden Şube Kaptanı Özer Gürkem, Madalyaları takanlar Federasyon Başkanı Eftal Nogan, (eski Galatasaraylı kürekçi) Hakem Yusuf Dayı
Yarışlarda Takım Şampiyonluğunu kazanabilmek için Dört Tek Dümencili yarışının hemen ardından Erdinç Karaer – Ahmet Şenkal İki Tek Dümencisiz yarışına girerken Mehmet Ayata – Celal Gürsoy – Dm. Hüseyin Özer’de İki Tek Dümencili yarışına giriyordu. Bu dört kürekçi girdikleri yarışlarda birinci olarak her Şampiyonada kulübe üç kupa kazandırdılar.
Resim: Geçilmez Armada Mogan Gölünde yapılan Türkiye Şampiyonası sonrasında kupa ile.
Ekibin yeni kurulduğu günlerde Beykoz Parkurunda yapılan bir teşvik yarışında Ahmet Şenkal’ın küreği aydan dışarı fırladı. Bir süre sol taraf tek kürekle devam etti. Ahmet küreğini taktı ve devam etmek isterken eski teknenin iyice laçka olmuş ayının kelepçesi tekrar açıldı ve kürek tekrar çıktı. Ahmet tekrar küreği kucağına alıp aya takmaya çalıştı. Bu arada rakip takımın dümencisi gücü yettiği kadar “durdular, durdular” diye bağırarak takımını atağa kaldırmaya çalışıyordu. Biz aslında durmamıştık, ağır kış çalışmaları sonunda birbirinin kapasitesini, dayanıklılığını iyi bilen ve güvenen bir ekiptik. Sonunda Ahmet küreğinin taktı, yarışı kazandık. İskeleye yanaştığımızda rakip takımın idarecisi sporcularına “yazıklar olsun adamlar üç kişi kürek çekiyor, gene de geçemiyorsunuz” demişti.
Resim: 1970 Villach Uluslar arası yarışlarında. Soldan sağa: Erdinç Karaer, Celal Gürsoy, Ahmet Şenkal, Mehmet Ayata, Dümenci Hüseyin Özer
Milli Takımda da yarışan dörtlü Avrupa’da da başarılı neticeler alarak Türk küreğinin sesini dış parkurlarda da duyurdular. O sene Ankara Mogan gölünde yapılan milli takım kampında enteresan bir olay yaşadık.
Göldeki sabah antrenmanlarından birinde İtalyan Donoratico yapımı tekneye çok büyük bir balık çarptı, açılan delikten su alan tekne hemen battı. Birkaç gün Mogan kulübünün Salani marka teknesiyle antrenman yapıldı. Aceleyle İstanbul’dan getirtilen Cahit Usta tekneyi iki günde tamir etti. Birkaç gün sonra akşam antrenmanında tekneyi delen balık sazların arasında bulundu, gerçekten de çok büyük bir Turna balığı idi. Akşam yemeğinde sporcuların sofrasını süsledi.
Resimler: 2+ Mehmet-Celal- Dm. Hüseyin ve 2- Erdinç-Ahmet
1971 yılında Erdinç Karaer – Ahmet Şenkal – Mehmet Ayata – Celal Gürsoy – Dümenci: Hüseyin Özer “Geçilmez Armada” ekibi hem Dört Tek hem de İki Tek Dümencisiz ve İki Tek Dümencili teknelerinde birinci gelerek ikişer Altın Madalya ile başarılarını sürdürürken Tek Çiftede Fethi Karaer, Dört Tek Dümencisiz teknesinde de Yunus Yılmaz, Recep Akıcı, Faruk Algür ve Ahmet Yasa’dan kurulu Hafif Kilo Dört Tek Dümencisiz ekibi ağır kilolarda da şampiyon oldular. Antrenörleri Emir Turgan idi.
Sadece dokuz sporcu ile takım şampiyonluğunun kazanıldığı bir devirdi.
Resim: 1971 Türkiye Şampiyonu ekip
1971 yılında “Geçilmez Armada” dört tekinin bir sabah antrenmanında yaşadığı kaza senelerce unutulmadı. Futa Akıntıburnuna girerken Bebek istikametinden yasak olduğu halde akıntıyla birlikte kıyıya yakın gelen bir balıkçı motoru bir kürek boyu mesafeden geçerek dalgasıyla teknenin batmasına sebep oldu. Motorun açıktan gelmesi, kıyıdan akıntıya giren teknelere yol vermesi gerekiyordu. Hatasını anlayan kaptan buz gibi suya dağılan sporcuları toplamak ve yardım etmek için geri döndü. Motordaki balıkçılar önce sporcuları topladı, sonra tekneyi içindeki suyun boşalmasını beklemeden aceleyle kaldırınca ince ahşap çatladı ve tekne boydan boya yarıldı. Balıkçılar tekneyi ve sporcuları adaya iskelenin üstüne çıkartıp kaçtılar. Cahit Ustanın gayretleri ile tekne kısa sürede kullanıma hazırlandı ama dikkatsiz motorcular yüzünden o günden sonra küreğe yeni başlayan gençlerin akıntıya girmeleri bir süre yasaklandı.
Boğazda gemi trafiği sabah 7.30 da Şehir Hatları yolcu vapurları ile başlıyordu. Onların dalgalarıyla denizin bozulmasından önce ekipler antrenmanlarını bitirmeye çalışıyorlardı. Bu da en geç 6’da tekneyi denize indirmek demekti. Çok aşırı bir fırtına olmadığı sürece bu çalışmalar bütün sezon boyunca sabah akşam devam ediyordu.
O yıl İstanbul Şampiyonasında bir hakem oyunu oynandı. Dört Tek, İki Tek Dümencisiz ve Tek Çifte yarışları kazanılmıştı. Takım şampiyonluğu için bir yarış daha kazanmak gerekiyordu. İki Tek Dümencili ekibi de beklendiği gibi yarışı farklı kazandı ancak motordaki hakemler yarışın normal bitişini bayrak kaldırarak ilan etmesine rağmen masa hakemleri yarışı geçerli bir gerekçe göstermeden iptal ettiler. Galatasaray Kulübü yarışın hemen tekrarlanmasını istedi. Fenerbahçe bundan çekindi ve yarış Pazartesi gününe ertelendi. Kürek tarihinde tek kez cereyan eden bu garip karar ile takımlar tek bir yarış için Pazartesi günü tekrar Kartalda buluştu ve Galatasaray’ın Mehmet Ayata – Celal Gürsoy – Dm. Hüseyin Özer ekibi farklı bir birincilik alarak Galatasaray’ın takım şampiyonluğunu ilan etti.
Celal Gürsoy
Not: Elindeki arşivi göndererek eksiklerimizi tamamlayan 1950’li yılların Geçilmez Armada’sının dümencisi Teoman Bıyıkoğlu Ağabeyimize ve dokümanların toplanmasına yardımcı olan Erdal Günsel’e teşekkür ederim.
Bu yazı GS Dergisinin 2015 Nisan sayısında yayımlandı.
Bir Cevap Yazın