BODRUM’DA TARİHTE İLK KEZ YAĞMUR YAĞDI
Evleri, iş yerlerini su basınca şaşkınlıkla sokağa fırlayan Bodrumlular gökyüzüne bakarak çocuklarına bak oğlum, bak kızım buna yağmur derler diye bilgilendirdiler. 100 yıldır bir damla yağmur görmeyen ahali meğerse bu güne kadar uzun kış gecelerinde dededen kalma yağmur hikayeleri anlatıp dururmuş.
Bu işe en çok sevinen turizm sezonunda turistlere kano kiralayan Murtaza oldu. 10 yıl önce inşaat işçisi olarak Bodruma gelen Murtaza sektördeki boşluğu fark ederek kano kiralamaya başlamış, daha sonra memleketten tüm köy halkını yanına çağırarak yarımadanın çeşitli köşelerinde Rent a Kano shopları açmış. Şimdi en çok aranan kişi olan ve tam on iki dilde “Kano Kiralanır” diyebilen Kanocu Murtaza yerli müşteri segmentinden memnun değil. “Kanoyu alan geri getirmiyor, turistler getiriyorlardı” diye şikayetini medyaya bildirdi.
Trafik Şubesine göre kano kullanıcıları trafik kaidelerine motosikletlilerden daha çok uyuyor.
Bu arada medya işi abartarak su basan ev ve dükkanların perişan hallerinin resimlerini yayınlayarak belediye başkanını suçladılar. Başkan suçu tapu kadastroya yükledi. Tapu kadastro işi imar iskana havale etti. İmar iskan da durumdan haberdar olduklarını bundan sonra ev sahiplerine emme basma tulumba olmadan iskan verilmeyeceğini belirttiler.
Bunu duyan tulumba sektörü Bodruma tırlarla tulumba sevkiyatına başladı. Bodrumda ana caddelerdeki reklam panolarına fırsatçılar tarafından verildiği tahmin edilen “İthal Tulumba” reklamları görülmeye başlandı. Ticaret Odası halkın Çin işi tulumbalara karşı duyarlı olmalarını önerdi.
Bu arada meteoroloji şubesi bir daha yağmur yağmaması konusunda diyanet işlerine sert bir yazı yazdı. Yazıyı özel kano ile gönderen yetkililer yerine varıp varmadığını bilmiyorlar. Diyanet İşleri aşağıyı su bastığı için elektronik devrelerin yandığını, bundan sonra ezanın minarelerden okunacağını beyan etti. Ancak minareye çıkıp sel dolayısıyla bir daha aşağıya inemeyen müezzinlere halk paket paket yiyecek atmaya çalışıyor.
Yaklaşan seçim dolayısıyla ard arda demeçler veren siyasiler kendilerinin seçilmesi halinde bu işe bir son vereceklerini iddia ediyorlar ama seçmen umutsuz. Halk arasında “bunlar söyler söyler ama yapmazlar, emekliye zam yapamadılar yağmuru mu durduracaklar” diye konuşuluyor.
Sivil Toplum Örgütleri okullarda Sağnak Yağmur dersi okutulmasının zorunlu olduğunu belirttiler. Durumu fırsat bilen bir Özel Dershane “Sertifikalı Yağmur” kursu başlattı ama kurs ücretinin peşin istenmesi şüphelere yol açtı.
Bodrum Belediyesinin sportif işlerden sorumlu kişisi de halkın su basan yerlerden kaçıp tenis kortu, halı saha gibi alanlarda toplanmasına anlam veremediğini, oyunlarının engellendiğini, “bir kere yağmur yağdı diye böyle iş olur mu, bunda bir komplo kokusu var” dedi.
Beldenin tanınmış imamlarından biri sel suları ile çay demlemenin günah olmadığını ama suyu iyi kaynatmak gerektiğini açıkladı.
Bodruma kendi kendine sanki bir şey varmış gibi yardıma gelen AKUT ekibinin arabası Güvercinlik civarında suya batarak durdu. Suyun her hafta iki kere patlayan şehir şebekesi su borusundan mı yağmurdan mı geldi anlaşılamadı. Çaresiz yağmur durana kadar beklenecek. Su hala varsa o zaman boru patladı demektir ki o sorun değil.
AKUT yetkilileri hala trafiğe çıkmakta inat eden sivil halkı uyararak arabalarında palet, şnorkel, deniz gözlüğü ve yer varsa şişme bot bulundurmalarını tavsiye etti.
Yakın akrabalara not: Arkadaşlar, endişelenmeyin, yukarıda yazılanların hepsi şaka. Bodrumda her şey güllük gülistanlık.
Bir Cevap Yazın